Faşizm; toplumu, örgütlenmeye en yakın formun mevcut kodları üzerine yeniden inşa eder, başka bir deyişle, bu inşa ilahi olana en yakın duran insan varlığının formudur.
Sosyal devrim ise (ancak Stalinizm hariç) tersine ayrışarak, kendi uç noktasına ulaşır.
Varoluş sürekli olarak kendini iki eşit hayali olasılık karşısında konumlandırır: ilahileşmeyi sağlayan sonsuz bütünleşme ve ilahi olanı kendi içinde yok eden sonsuz ayrışma.Yok edilmiş sosyal sistem kendini, baştaki ayrışmanın yavaşça gelişen hoşnutsuzluğu üzerine yeniden inşa eder.
Yeniden inşa edilmiş sosyal yapı, ister faşizmin isterse de inkar edilmiş bir devrimin sonucu olsun- varoluşun devinimini felç eder - sürekli olarak durağan bir ayrışmayı talep eder
|